Helen Keller
Helen Keller, on dokuz aylıkken bir ateşli hastalık sonucu tamamen sağır ve kör oldu; çocukluğunun o tasasız kahkahaları ve göz alıcı renkleri aniden hayatından silinip gitti. Çevresindekileri anlamaktan ve onlar tarafından da anlaşılmaktan yoksun, içinden hiç çıkamayacağı düşünülen karanlık bir hücrede hapis kaldı.
Ama ümit etme ve uzağı görme meziyetlerine sahip, büyük insan Bayan Anne Sullivan, küçük bir çocuğun aklının ve ruhunun her ne olursa olsun yok olmayacağına inanarak; sabır ve sevgiyle Helen’e karanlıktan aydınlığa giden yolda rehberlik etti.
Bu ikili, birlikte, iletişim kurmanın inanılmaz güzelliğini yaşadılar ve sonunda ne ışığı ne de sesi hatırlayan küçük kız yeniden dünyayı “görme” özgürlüğüne kavuştu.
Okuyacağınız onun inanılmaz hayatının hikâyesidir.
Tek bir sonuç gösteriliyor